Bütün bu değişiklikler boyunca `serbest yazılım' veya `açık kaynak kod'un ne olduğuna dair genel bir konsensus devam etti. Bu ortak teorinin en açık ifadesi çeşitli açık kaynak kodlu lisansların birbirleri ile ortak bölümlerinde gözlemlenebilir.
1997 yılında bu ortak öğeler Debian Serbest Yazılım Kuralları halinde toplandı ve daha sonra
Açık Kaynak Kod Tanımı - AKKT haline geldi. AKKT altında
tanımlanan kurallar gereğince, açık kaynak kodlu bir lisans, açık kaynak kodlu yazılımların herhangi bir üçüncü şahıs tarafından kayıtsız ve şartsız olarak değiştirilebilme (ve değiştirilmiş halini yeniden dağıtma) özgürlüğünü içermelidir.
Dolayısıyla AKKT'nın (ve GPL, BSD, Perl Artistic License gibi AKKT uyumlu lisansların) öngördüğü teori, herkesin herşey üzerinde istediği gibi çalışabilmesidir. Herhangi bir açık kaynak kodlu ürünü (örneğin Free Software Foundation'un gcc C derleyicisini), yarım düzine farklı hacker'ın alıp, değişik yönlerde geliştirmesini ve hepsinin de asıl ürününün bu olduğunu iddia etmesini engelleyen hiç bir şey yoktur.
Pratikte ise bu tarz `çatallama' neredeyse hiç olmamaktadır. Önemli projelerde ayrışmalar seyrek ve daima hem yeniden adlandırılarak, hem de kamusal ortamda büyük miktarda mazeret beyanı ile olmuştur. GNU Emacs/XEmacs ayrışmasında, gcc/egcs ayrışmasında veya BSD'nin kimi uç gruplarının değişik çatallanmalarında, ayrılan grubun oldukça kuvvetli bir toplum geleneğine karşı hareket ettiklerini hissettikleri açıktır.
[SP].
Aslında, (ve herkes-herşeyi-yapabilir teorisiyle çelişki içerisinde) açık kaynak kod kültüründe zengin fakat genelde açıkça dile getirilmeyen mülkiyet gelenekleri mevcuttur. Bu gelenekler yazılımları kimin değiştirebileceği, hangi durumlarda değiştirmenin hoş karşılandığı ve (özellikle) topluma değiştirilmiş sürümü kimin dağıtma hakkına sahip olduğunu düzenler.
Bir kültürün tabuları, normlarını açıkça ortaya koyar. Dolayısıyla burada bazı önemli tabuları ortaya koymamız ileride kolaylık sağlayacaktır.
Projelerin çatallanmasına karşı kuvvetli bir sosyal baskı vardır. Gerçekten çok gerekmedikçe yapılmadığı gibi kamu önünde gerekçelerin ortaya konması ve projenin yeniden adlandırılması beklenmektedir.
Moderatörlerin izni ve rızası olmaksızın bir projeye yapılan değişiklikleri dağıtmak hoş karşılanmamaktadır. Buna tek istisna, esasen önemli kabul edilmeyen, yeni bir platforma taşınırken gereken ufak tefek değişikliklerdir.
Proje tarihçesi, katkılar bölümü veya güncelleyiciler listesinden birisinin adını silmek, ilgili kişinin açık şekilde ifade edilmiş rızası alınmaksızın, kesinlikle yapılmaz.
Bu makalenin geri kalan kısmında bu mülkiyet geleneklerini ve tabuları daha detaylı inceleyeceğiz. Bu unsurların nasıl işlediğini ele almanın yanı sıra, arkaplandaki sosyal dinamikler ve açık kaynak kod topluluğunun motivasyonları konularında ne gösterdiklerini inceleyeceğiz.